İçeriğe geç

Kızılderililerin ülkesinde yaşayacaksan, Kızılderililerle çalışmalısın..

“Tasarımlar ihtiyaçlara göre mi yapılmalı? Yoksa ihtiyaçlar tasarımlara göre mi belirlenmeli?”

Bu sorular için her tasarımcının farklı cevapları olabilir ama günümüzde ortaya çıkan bina tasarımları kesinlikle gelecek nesillerin ihtiyaçlarına göre tasarlanmalı. Bilgiye ulaşmanın ve tüketmenin bu kadar hızlı olduğu bir çağda in/out o kadar hızlı yer değiştiriyor ki takip etmek neredeyse imkansız halde. En çok bilginin tüketildiği ve paraya çevrilmeye çalışıldığı yer kuşkusuz iş hayatıdır. Gerekli donanımda bir mekan tasarlamak ve o mekanda muhteşem işler ortaya çıkarmak için geniş çaplı bir araştırma yapılmalıdır.

Peki bu araştırmaları kimler, kimlerin üzerinde yapacak?

Bir bina tasarlamak deneyim ve bilgi gerektirir. Bir geçiş döneminde olduğumuzu hatırlarsak, araştırma Y kuşağı üzerinde yapılacak, tasarımı X ve Y kuşakları birlikte yapacaklar işin finansmanı ve onay merci ise X kuşağı olacak. Bir iş modeli olarak değerlendirecek olursak, tam bir kuşak çatışması. Yeni gereksinimleri anlamaya çalışacak X’ler, parasını ödeyecekleri işin, Y’ler tarafından kullanılacak teknolojilere ikna olmalılar. Üretim ortak, araştırma müşteri üzerinde, satıcı X, müşteri Y. Harika bir denklem dimi?

 

Amerika’da söylenen eski bir söz vardır. “Kızılderililerin ülkesinde yaşayacaksan, Kızılderililerle çalışmalısın.”

Y kuşağı, her yerde.. Tüm iş gücü onlara emanet ama gereksinimlerini anlamaya çabalıyoruz. Çalışacakları mekanda sosyallik, özgürlük ve teknoloji arıyorlar. Yoğun bir şehir hayatında sosyallikten kopmadan, istediklerinde spor yapabilmeyi ve istedikleri yerde çalışabilmeyi istiyorlar. Doğadan kopmak istemiyor, hatta onun bir parçası olmak ama şehirli kalmak istiyorlar. Tabi ki yüksek teknoloji ile ergonomi bir arada talep ediliyor. Yapılan araştırmalara göre bu imkanların sağlandığı binalarda çalışan memnuniyeti ve performansı %30 artış gösteriyor. Tüm bunları Google 2004 yılında Googleplex’i yaratarak yeni bir çağ başlattı. İlk başlarda oyun alanları ile tanınan bir iş alanının aslında bir kampüs tarzında dizayn edildiğini öğrendik. Çalışanların istedikleri mekanda çalışmayı seçebildiği çalışma fikri herkese farklı geldi. Google Y kuşağının ihtiyaçlarını ve çalışma tarzını çok önceden görmüştü. Sonrasında takipçileri bu konsepti benimsedi ve uygulamaya başladı. (Microsoft, Apple v.b) Şuan Türkiye’de de bazı firmalar kendi şirket merkezlerini Googleplex özellikleri ile yeniden yarattılar. (sahibinden.com, yemeksepeti.com, Deloitte v.b) Şirketlerin bu dönüşüm ihtiyaçlarını gören geliştiricilerin “Kampüs Ofis” konseptli projeler Y kuşağının ihtiyaçlarına çözüm olacaktır.

 

Ender AYDOĞDU

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir